23.11.2007
Gayrimenkul Değerleme Çalışması
1- Gayrimenkulün yerinde görülmesi ve durum tespiti yapılması:
-Ulaşım durumu, ana arterler, bağlantı yolları ve tarifi, ulaşım olanakları, toplu taşıma araçları ile ulaşım imkanı, kara, deniz, hava ve demir yolu merkezleri bağlantı olanakları vb.
-Ana gayrimenkulün ve/veya bğımsız bölümlerin tespiti ve tanımlanması, kullanım amaçlarının tespiti ve tanımlanması,
-İlgili bağımsız bölümün kapsamlı olarak tespiti ve tanımlanması
2-Bölge ve Çevre Analizi
-Gayrimenkulün bulunduğu bölgenin alt ve üst yapı gelişmişlik düzeyi (elektrik, su, doğalgaz, iletişim, yol vb.)
-Çevresel yapılanma özelliği (konut, hizmet, ticaret, sanayi vb.) yapı yoğunluğu, yapılanma nizamı, yapı karakterleri,
-Bölgenin sosyo-ekonomik ve kültür düzeyi, alışveriş imkanları, eğitim, spor, ibadet, merkezdeki konumu,
3-Tapu Araştırması
-İlgili Tapu Sicil Müdürlüğünden Tapu Sicil Bilgilerinin Karşılaştırılması: Müşteri tarafından verilen evraklarda yer alan tüm kayıt bilgileri Tapu Sicil Kütüklerinden ve yevmiye defterlerinden incelenir. İl, ilçe, mahalle, köy, sokak, mevkii, niteliği, pafta, ada, parsel, yüz ölçümü, maliki, blok, kat, bağımsız bölüm numarası, sayfa, cilt vb. kayıtların karşılaştırılması yapılır.
-Takyidat incelemesi: Taşınmaz üzerinde mülkiyet haklarını kısıtlayıcı herhangi bir hüküm, ibare veya beyan olup olmadığı saptanır (ipotek, haciz, şerh, hak ve mükellefiyet vb.)
4-İmar Durumu ve Ruhsat Dosyası İncelemesi
İlgili Belediye veya Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünden
-İmar durumu tespiti; halihazırdaki durum, gelecekte gerçekleşmesi muhtemel planlamalar.
-Paftalar üzerinden yer kontrolü
-Dosya araştırması (temel üstü vizesi, inşaat ruhsatı, proje, rölöve, çap, yapı kullanma belgesi, gayrimenkulle ilgili, tutanak, yıkım kararı, para cezası süresi vb.)
-Taşınmazın mevcut durumunun yasal durumuna uygunluğu, belgeleri incelenerek(kat irtifakına esas projesi, mimari projesi, ruhsat belgesi, iskan belesi, imar durumu vb.) mevzuat çerçevesindeki durumu belirlenir.
5-Raporlama
-Sahada toplanan tüm veriler, konu mülk için en uygun olan değerleme yöntemi/yöntemleri seçilerek değerlenir.
-Sonuçlar uyumlaştırıldıktan sonra Uluslararası Değerleme Standartlarına göre raporlama tamamlanır.
-Gerekli kontrolleri sorumlu değerleme uzmanlarınca yapılan raporlar müşteriye ulaştırılır.
13.09.2007
Debt-to-Income Ratio (DTI)
- Müşterinin yıllık brüt geliri alınır: 100.000 YTL olsun.
- Yıllık Brüt Geliri 12'ye bölünür. 100.000/12=8,333.33 YTL aylık brüt gelir rakamına ulaşılır.
- Aylık gelir rakamı 8,333.33 x .28 = 2,333.33 YTL tutarında aylık konut gideri
- Aylık gelir rakamı 8,333.33 x .36 = 3,000.00 YTL tutarında aylık konut gideri + periyodik aylık borç
2.09.2007
Risk
2) Faiz Riski – Piyasa faiz oranlarının yükselmesi ...Faiz Oranı riski olarak da adlandırılan söz konusu risk, piyasa faiz oranlarındaki değişimlere bağlı olarak kredi veren kurumun uğradığı zarar ve kaybı ifade etmektedir. Sabit faizli konut finansmanı kredisi kullandıran kuruluşlar, kullandırdıkları kredi vadesi boyunca para piyasalarındaki faiz oranlarındaki değişimler paralelinde faiz oranı riskine maruz kalmaktadır. Kredi vadesinin uzaması, faiz oranı riskini artırmaktadır.
3) Erken Ödeme Riski / Refinansman Riski - faiz oranlarının düşmesi sonucu tüketicilerin mevcut kredilerini kapatarak düşük faizli kredilere başvurması. Erken ödeme riski kredi borçlusunun borcunu vadesinden önce ödemesi durumunda ortaya çıkmaktadır. Kredi veren kuruluş açısından piyasa faiz oranlarının yüksek düzeyde seyrettiği dönemde, kredi kullanan müşteriler piyasadan yüksek oranla borçlanıp kredilerini kapama yolunu tercih etmeyeceğinden, erken ödeme riski düşüktür. Piyasa faiz oranlarının düşmesi halinde ise ipotekli konut kredisini daha düşük faizle finanse etmeyi tercih edecek müşteriler nedeniyle risk yüksektir. Erken ödeme riski, sabit faizli kredilerde erken ödeme cezası uygulanması yöntemiyle veya değişken faizli krediler kullandırılmak suretiyle azaltılmaktadır.
şeklinde özetlenebilir. Belki 4. risk olarak da Likidite Riskini sayabiliriz. Likidite riski konut kredilerine ilişkin riskten ziyade bunlara dayalı olarak ihraç edilen MBS (mortgage backed securities), ABS (asset based securities), Covered bonds gibi menkul kıymetlerin vadelerinden önce nakde çevrilememesi veya nakde çevrildiği anda yüksek oranlı değer kaybına uğraması risklerini içermektedir. İkinci el ipotekli konut finansmanı enstrümanlarının gelişmiş olduğu ülkelerde ihraç edilen kıymetlerde, finansal piyasalardaki derinliğin mevcut olduğu ülkelerde söz konusu risk daha düşüktür, çünkü söz konusu menkul kıymetler ikincil piyasada kolaylıkla el değiştirebilmektedir.
29.08.2007
Konut Kredisi Türkiye'de Riskten Uzak
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) açıkladığı finansal istikrar mart ayı raporu, ABD'deki mortgage krizinin bir benzerinin Türkiye'de yaşanabileceğinden endişe edenlerin yüreğine su serpti. BDDK'nın 22 Ağustos'ta açıkladığı verilere göre, ABD'de krize sebep olan ödenemeyen konut kredilerinin oranı Türkiye'de sadece yüzde 0,3 seviyesinde bulunuyor. Bir başka ifadeyle, konut kredisi verilen her bin kişiden sadece 3'ünün kredisi hukuki takibe uğradı. Akbank Bireysel Bankacılık Pazarlama Bölüm Başkanı Cem Muratoğlu'na göre, dünyada yüzde 0,5'ler seviyesinde takibe dönüş oranı oldukça makul kabul ediliyor ve kredi sisteminin alarm vermesi için bu oranın yüzde 2'nin üzerine çıkması gerekiyor. Cem Muratoğlu "Hem krediler tahvile henüz çevrilmediği için yapımız ABD'den farklı, hem de kredi stokunun milli gelire oranı düşük olduğu için yüzde 3'ler seviyesindeki bir oran bile Türkiye'de büyük bir sıkıntı yaratmaz" dedi.
Bankacılar dünya piyasalarını etkisine alan mortgage krizi nedeniyle gelişmekte olan ülkelere tedbirli yaklaşılabileceğine, bunun da Türkiye'ye beklenenden az fon girmesine neden olabileceğini belirtiyor. Ancak bununla birlikte Türkiye'de ödenmeme riski daha az olan bugünkü portföy yapısı nedeniyle yabancıların Türkiye'de çıkacak tahvillere diğer ülkelere nazaran daha fazla ilgi gösterebileceğine inanıyor. Kredi müşterilerinin ciddi bir elemeden geçirildiğini belirten Finansbank Bireysel Bankacılık Bölüm Başkanı Tunç Akyurt da, bu nedenle geciken kredilerde bile ciddi bir artış yaşanmadığını söyledi. Akyurt, "Sistemdeki kredilerde risk oranı düşük. Zaten Türk halkı işsiz kalmadıkça ve çok zora düşmedikçe konut kredisini mutlaka ödeyen bir yapıya sahip. Yabancı Türkiye'den niye uzak dursun?" dedi.
Geliri yüksek olan kredi kullanabildi
BDDK'nın verilerine göre, Aralık 2006'da her bin krediden 2'si hukuki takibe uğrarken, bu oran Mart 2007'de binde 3'e çıktı. Aralık 2006'da 56 milyon YTL olan takipteki konut kredileri tutarı da 86 milyon YTL seviyesine yükseldi. Yapı Kredi Bankası Konut Finansmanı Bölüm Başkanı İsmet Erdem, kredi portföyünün büyümesine paralel olarak gerçekleşen bu artışı sıkıntılı bir durum olarak görmediklerini söyledi. Erdem, "Konut kredileri bankalar için sıkıntı yaşanmayan ürünlerdir, çünkü ekonomik kriz sonucu işsiz kalmak gibi durumlar yaşanmadıkça tüketici kredisini öder" dedi. Bankaların kredi dağıtımında temkinli davranması ve faizlerin yüksekliği nedeniyle zaten alt gelir grubunun (C ve D segmentlerinin) kredilerden henüz yararlanmadığını da anlatan Erdem, portföyün gelir seviyesi yüksek, az risk taşıyan müşterilerden oluştuğunu söyledi. Erdem, "Yabancı yatırımcı değerlendirmesini bu kriterlere göre yapacaktır" dedi.
Denizbank Konut Finansman Bölüm Müdürü Barış Yılmazkaya da ABD'de konutun değerinin yüzde 100'ü hatta yüzde 125'ine varan oranlarda kredi kullandırılması nedeniyle riskin yükseldiğini hatırlattı. Konuta hiç para bağlamadan krediyle almak isteyenlerin genelde yatırımcı kesim olduğuna dikkat çeken Yılmazkaya, "Türkiye'de evinde oturmak isteyen insanlar genelde kredi kullanıyor. Bizler de bankacılar olarak yüzde 20-25 peşinat olmadan kredi kullandırmıyoruz. Parasını bir şekilde bağlayan tüketici zaten kredisini de ödememezlik yapmıyor" dedi.
Mortgage'de düzenleyici kurum eksik
Mortgage yasasının mimarlarından olan ve İstanbul Capital'in kurucularından Bahadır Teker de, takibe dönüşme oranının olması gereken seviyelerin bile altında olduğunu söyledi. Teker, "Demek ki bankalar seçici davranmışlar" diye konuştu. Sisteminin önünün ancak kimse yatırım yapmadığı ve bankalar kredi vermeyi durdurduğu zaman tıkanacağını savunan Teker şunları söyledi: "Türkiye'de konut kredilerine yönelik henüz ihraç edilmiş bir tahvil yok. Bu nedenle pek çok şeyi konuşmak için erken. Ancak artan fonlama maliyetleri nedeniyle, tüketiciler kredileri daha yüksek faizlerle almak durumunda kalacaklar. Dış piyasadaki olumsuzluğa karşın iç piyasa dinamikleri olumlu. Bunların hangisinin baskın geleceğini önümüzdeki dönem göreceğiz ama mortgage sisteminde piyasayı düzenleyici ve fonlayıcı bir kurumun oluşturulmamış olması Türkiye'de ciddi bir eksiklik. Bu tür kurumlar yaşanan sıkıntıların atlatılmasında da önemli rol üstlenirler." Konut kredilerinin kanuni takibe dönüşmesi için, müşterinin iki ay üst üste taksidini ödememiş olması gerekiyor. Tüketici üçüncü ay bankanın gönderdiği ihtarnameyi de dikkate almazsa, banka krediyi hukuki takibe gönderiyor.
"Bankacı" ve "finansçı" arkadaşlarımız, Türkiye'deki Konut kredilerinin riskten uzak olduğuna dair yorumlarını göndermişler, gazeteci arkadaşımız da manşeti yapıştırmış. Ancak, gerçekten de konut kredisi Türkiye'de riskten uzak mı? Riske yakın mı? Bu gibi kavramlar üzerinde konuşurken ve yorum yaparken biraz daha dikkatli konuşmak gerektiğini düşünüyorum. Risk nedir? Ne değildir? Konut kredileri finans kurumları açısından ne gibi riskler taşır? Müşteriler açısından risk nedir? Bu kavramlar üzerinde biraz ayrıntılı olarak durmakta fayda var...
Emlak Vergisinde Maliyet Bedelleri 2008
Anadolu Ajansı
2008 yılında emlak vergisine konu olacak binaların metre kare inşaat maliyet bedelleri belirlendi. Maliye ile Bayındırlık ve İskan Bakanlıklarının konuya ilişkin ''Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği'', Resmi Gazetenin bugünkü sayısında yayımlandı.
28.08.2007
İskan Raporu Alınırken Gerekli Belgeler Nelerdir?
2 .Temel vizesi (İlçe Belediyelerden)
3. Kanal Bağlantı Vizesi (ASKİ'den)
4. Vergi İlişik Kesme Belgesi (Her bağımsız bölüm için)
5. Ön ve arka cephenin 13*18 ebadında ikişer fotoğrafı,
6. Isı Yalıtım Vizesi (İlçe Belediyelerden),
7. Toprak Vizesi (İlçe Belediyelerden)
8.150 m2 nin üzerinde işyeri bulunan yapılar için harç
YAPI KULLANMA İZNİ NASIL ALINIR?
İskan Raporu Almanın Koşulları Nelerdir?
İskan Raporu Nedir?
24.08.2007
Mortgage hayal mi? Gerçek mi?
Arşivimde, Sabah gazetesinde 02.06.2006 tarihinde yer alan bir haber var. Başlığı aynen şöyle: "Mortgage Hayal Oldu." Haberin içeriğinde şu ifadeler yer alıyor: Yetkililerin "1 Haziran'da başlar" diye umut verdiği sistem, yasa bir türlü çıkmayıp faizler de tırmanınca başka bahara kaldı....Kira öder gibi ev sahibi olmayı öngören "mortgage" sistemini bekleyen vatandaşlar hayal kırıklığına uğradı. Mortgage yasa tasarısı Meclis gündeminde 354'üncü sırada beklerken, piyasalardaki ani dalgalanma son umutları da kırdı.Faiz bir yıl geriye gitti. Konut kredisinde faiz oranı dün yüzde 1.30'la son bir yılın en üst düzeyine çıktı. Faiz yüzde 1'in altında kalıcı hale gelmedikçe mortgage mümkün görülmüyor. Dün Euro 2 YTL'yi gördü, dolar da 1.57'ye çıktı.
Şu andaki "mortgage" faiz oranlarına baktığımızda; sabit faizli konut kredilerinin aylık faiz oranları Akbank: 1.34%, İş Bankası: 1.33% Garanti:1.34% YTL/Dolar: 1.3275 YTL/Euro:1.8065%
Yazının devamında SPK Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Selim Akçaharman'ın görüşlerine yer verilmiş. Sn. Akçaharman, faizlerin yükselmesinin gayrimenkul piyasasında domino etkisi yapacağını söylerken, "Bu faiz oranlarıyla mortgage yasa tasarısı rafa kalkar" diye konuşmuş. Bütün bankaların faiz oranlarını 1.30'lara çıkardığına dikkat çeken Akçaharman, "Genel Kurul'a gelmesi gereken tasarıdan ses seda çıkmıyor. Mortgage sisteminin gelmesi için yıllık faiz oranının yüzde 5-6 olması gerek. Yani, tasarının geleceği oldukça karanlık gözüküyor" dedi.
Sn. Akçaharman'ın söz konusu "talihsiz" beyanatından yaklaşık 1 sene sonra, Mortgage sisteminin altyapısını düzenleyen 5582 sayılı Konut Finansmanı Sistemine İlişkin Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunla birlikte Mortgage sistemi resmen gelmiş oldu. Üstelik faiz oranlarının da daha yüksek seviyeleri görmüş olmasına rağmen Mortgage kredileri Bankalar tarafından kullandırılmaya devam etti. Demek ki Mortgage en azından bazıları için hayal değil. Buradan şu sonucu çıkarıyorum: Uzmanların gelecekle ilgili tahminlerine her zaman temkinli bir şekilde yaklaşmalıyız.